Avrupa Yönetişim Mükemelliği Markası

Entegre Belediye Yönetişim Modeli© (EBYM) geliştirilirken uluslararası düzeyde kabul görmüş olan Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası (ELoGE) temel çerçeve olarak alındı. ELoGE ilkeleri ve göstergeleri farklı ülkelerde uygulanabilmesi açısından esnek bir yerel iyi yönetişim çerçevesi sunuyor. ELoGE’yi kendisine temel alan EBYM, belediyelerde entegre yönetişim anlayışını tesis etmeyi, işlevsel ve sürekli kılmayı hedefliyor. Bununla beraber belediyelerin ELoGE almalarına da hizmet ediyor.

ELoGE, yerel yönetimlerin iyi yönetişim konusunda farkındalıklarını artırmak, yönetişim kalitesinin standartlarını oluşturmak ve yaymak amacıyla Avrupa Konseyi tarafından geliştirildi. Marka, Avrupa Konseyi’nin Avrupa Demokrasi ve Yönetişim Komitesi’ne bağlı standart ve araçlar geliştiren, iyi uygulamaları yaygınlaştıran İyi Yönetişim Uzmanlık Merkezi (CEGG) tarafından yürütülmektedir. İlk kez 2007 yılında Valencia Deklarasyonu ile iyi yönetişimin bütün kamu kurumlarında bir gereklilik olduğu gündeme getirildi. ELoGE ise Yerel Düzeyde Yenilikçilik ve İyi Yönetişim Stratejisi’nin bir aracı olarak kullanıma sunuldu. Söz konusu strateji, aynı zamanda bölgesel ve merkezi yönetimlerin de bu yaklaşımı uygulamasına imkân tanımaktadır.

İlk kez 2007 yılında Valencia Deklarasyonu ile iyi yönetişimin bütün kamu kurumlarında bir gereklilik olduğu gündeme getirildi. ELoGe ise Yerel Düzeyde Yenilikçilik ve İyi Yönetişim Stratejisi’nin bir aracı olarak kullanıma sunuldu.

İyi Yönetişim Uzmanlık Merkezi, iyi yönetişim alanında politika tavsiyesi, bağımsız değerlendirme, kapasite geliştirme araçları ve uzman ağı yöntemleri yoluyla iyi yönetişimi yaymak ve geliştirmek için çalışmalar yürütüyor. CEGG ayrıca demokratik yönetişim reformlarını desteklemek için demokratik katılım, etkin insan kaynakları yönetimi, kurumsal kapasite ve kaliteli kamu hizmetleri, sağlam mali yönetim ve bölgesel ve sınır ötesi iş birliği olmak üzere toplam 5 alanda 25 kapasite geliştirme ve eğitim aracından oluşan bir öğrenme havuzuna sahip. Bu öğrenme havuzu EBYM ile doğrudan bağlantılı olup hem iyi yönetişim ilkeleriyle hem de modelimizin bileşenleri ile ilintilidir.

Yerel yönetimler başta olmak üzere kamu kurumlarını 12 iyi yönetişim ilkesi temelinde değerlendiren ELoGE, 2022 yılı itibariyle Avrupa Konseyi’ne üye 46 ülkeden 23’ünde yürütülüyor. Marka çalışması yürütülen yerel yönetimlerin elde ettikleri deneyimler, İyi Yönetişim Uzmanlık Merkezi’nin iyi uygulama platformunda paylaşılarak belediyeler arası öğrenme süreci de destekleniyor.

Markanın Faydaları

ELoGE temel olarak yerel yönetimlerde iyi ve demokratik yönetişimin bir standart haline gelmesini sağlıyor. Marka alan veya marka yolculuğuna başlayan yerel yönetimler, iyi yönetişim alanında gelişim adımları atıyorlar. Bu çalışmalar bir yandan yerel yönetimlerin kurumsallaşmasına katkı sağlarken diğer taraftan karar alma, kaynak kullanma ve hizmet sunum süreçlerinin kalitesinde fark edilir fayda yaratıyor. Ortaya çıkan faydalar hem doğrudan vatandaşa yansırken hem de iç paydaşların, yani yerel yönetim çalışanlarının güven ve memnuniyetini artırıyor. Toplumsal güven ortamının sağlanması hem aidiyet hissini ve uyumu artırır hem de iklim değişikliği, yaşlanan nüfus ve dezavantajlı grupların yaşadığı problemler gibi uzun vadeli toplumsal sorunlara çözüm bulunmasına yardımcı olur. Bu sayede vatandaşlar ve yerel yönetimler arasında sağlam ve kapsayıcı etkileşimin oluşması sağlanır. Oluşan etkileşim ortak zorluklara yenilikçi çözümler oluşturmak için birlikte çalışma ortamını sağlar. Ayrıca yerel yönetimlerin, yönetişim açısından güçlü ve zayıf yönlerini ilke temelli bir yaklaşımla tespit etmeleri, onların kurumsal dayanıklılığını artırmakta ve süreçlerin artan kalitesi vatandaşa doğrudan yansımaktadır.

Yerel yönetimlerin, yönetişim açısından güçlü ve zayıf yönlerini ilke temelli bir yaklaşımla tespit etmeleri, onların kurumsal dayanıklılığını artırmakta ve süreçlerin artan kalitesi vatandaşa doğrudan yansımaktadır.

Marka süreci yerel yönetimlerde iyi yönetişim kalite standartlarının kurumsallaşmasına katkı sağlayarak, mevzuat ve kurumsal işleyiş açısından ortaya çıkan riskleri etkin biçimde yönetilmesine olanak tanır. Riskleri yönetirken kararlar ve kaynaklarla en kapsayıcı, adil ve etkin kamusal değerin yaratılmasına imkân verir. Bu rehberin önceki bölümlerinde açıklandığı üzere EBYM ile ELoGE’nin öngördüğü faydalar büyük bir uyum göstermektedir.

Yönetişim Mükemmelliği Yolculuğu

İyi Yönetişim Uzmanlık Merkezi (CEGG) yerel yönetimlere iyi örneklerini uluslararası alanda paylaşabilecekleri ve iş birlikleri kurabilecekleri çevrimiçi bir platform sunuyor. Belediyeler arası iş birliğinin gelişmesi, şehir yönetiminde benzer problemler yaşayan yerel yönetimlerin birbirlerinden öğrenmelerine olanak sağlıyor.

Markanın mevzuatla uyumlu olması, yerel yönetimlerin kural temelli yaklaşımın ötesine geçmesine ve mevzuatın olmadığı alanlarda bile iyi yönetişim ilkelerini uygulamasına olanak sağlıyor.

Birleşmiş Milletler (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları ile ulusal mevzuatla uyumlu olan ELoGE, yerel yönetimler için bir öğrenme ve gelişim aracı görevi görüyor. Markanın mevzuatla uyumlu olması, yerel yönetimlerin kural temelli yaklaşımın ötesine geçmesine ve mevzuatın olmadığı alanlarda bile iyi yönetişim ilkelerini uygulamasına olanak sağlıyor. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 16. ve 17. amaçlarıyla doğrudan uyumlu olması da yerel yönetimlerin yönetişim kavramını somutlaştırmasına yardımcı oluyor.

12 İyi Yönetişim İlkesi

Avrupa Konseyi’nin üye ülkelerde uygulanmasını beklediği ilkeler ile bunların faydaları aşağıda sırayla ele alındı.

ELoGE

İlke 1. Katılım, Temsiliyet, Seçimlerin Adil Yapılması

Bu ilke paydaş ve vatandaş katılımını ve onların yerel yönetimin ana organı olan belediye meclisinde temsil ve seçimlerin adil yapılmasını hedefler. Bu minvalde, katılımın, katılım süreçlerinin öncesi ve sonrasında kapsayıcı ve düzenli bir şekilde resmî yöntemler kullanılarak yapılması, farklı bakış açılarına ve ihtiyaçlara sahip şehir sakinlerinin kendilerini ifade etmelerinin önünü açmaktadır. Katılım öncesi gündemin belirlenerek vatandaşla ve ilgili paydaşla paylaşılması ve gündem dışı olabilecek eklemeler için zaman ayrılması gerekmektedir. Yapılan katkıları belediyenin politika belgelerinde gören vatandaş bu sayede yönetim süreçlerine daha aktif katılarak belediye karar alma, kaynak kullanma ve hizmet sunum kalitesinin artmasına katkı sağlamaktadır. Belediyenin politika belgelerinde yer vermediği durumlarda ise katılım sonrası geri bildirimde bulunarak iyileştirme sürecini tetiklemektedir. Seçimlerin adil yapılması konusu Yüksek Seçim Kurulu’nun muhtevasında olup hilesiz, bağımsız ve adil seçimlerin yapılmasında uygun alt yapı sağlamakla sorumludur. Bağımsız ve tarafsız bir yargılama yapılması için yargı yolu açıktır.

İlke 2. Duyarlılık

Yerel yönetimlerin yerel politika ve stratejilerini vatandaşların beklenti ve ihtiyaçlarına uygun şekilde oluşturması bu ilke kapsamında değerlendirilmektedir. Ayrıca bu ilke, oluşturulan politika ve stratejiler doğrultusunda verilen kamu hizmetlerinin makul sürelerde yerine gerilmesini hedefler.

İlke 3. Etkililik ve Verimlilik

Kaynakların etkili ve verimli şekilde kullanımını amaçlayan ilke, aynı zamanda performans yönetimi gibi sistemler aracılığıyla ve kamu hizmetlerinde denetimler yoluyla kurumsal iyileştirmeler yapılmasını hedefler.

İlke 4. Açıklık ve Şeffaflık

Kişisel verilen korunması gibi yasal olarak bilgi ve verilerin gizliliğini gerektiren durumlar dışında yerel yönetimlerin her türlü karar, politika/hizmet sunumu ve kaynak kullanımını kamuoyuyla paylaşması açıklık ve şeffaflık ilkesinin amacıdır.

İlke 5. Hukukun Üstünlüğü

Yerel yönetimlerin kanunların öngördüğü şekilde yerel kural ve kaideler oluşturması ve uygulanması hukukun üstünlüğü ilkesinin amacıdır. Ayrıca yerel yönetimlerin verilen mahkeme kararlarına uyması, yine bu ilkenin hedefidir. Genel olarak yerel yönetim süreçlerinin tümünün hukukun üstünlüğüne uygun olmasını gerektirir.

İlke 6. Etik Davranış

Kamu yararının öncelikli olduğunu savunan etik davranış ilkesi yolsuzlukla mücadele etmeyi ve çıkar çatışmasının önüne geçmeyi hedefler. Bu noktada ortaya çıkabilecek çıkar çatışması durumu oluşmadan önlem alınması gerektirir.

İlke 7. Yetkinlik ve Kapasite

Yerel yönetimlerin çalışan performansını değerlendireceği sistemlere sahip olması ve personelin motivasyonunu sağlaması yetkinlik ve kapasite ilkesinin hedefidir. Bu kapsamda, etkili sonuçlar üretmek ve becerileri kapasiteye dönüştürmek için yerel yönetimlerin yöntem ve usul geliştirmesi beklenir. Buna ek olarak, mesleki becerilerin devamlılık arz edecek şekilde sürdürülmesi için gerekli süreçler oluşturulur ve uygulanır.

İlke 8. Yenilik ve Değişime Açık Olma

Yerel düzeyde ortaya çıkan kurumsal ve günlük yaşam sorunlarına modern hizmet sunumu yöntemlerinden faydalanılarak çözümler üretilmesi hedeflenir. Bu ilke ayrıca yerel yönetimler arası deneyim paylaşım yöntemlerinin kullanılmasını ve değişime elverişli iklimin oluşmasını destekler.

İlke 9. Sürdürülebilirlik ve Uzun Dönemli Yönelim

Yerel yönetimlerin gelecek kuşakların ihtiyaçlarını dikkate alarak çevresel, yapısal, finansal, ekonomik veya toplumsal açılardan düşünülmüş geniş ve uzun vadeli bir bakış açısına sahip olmasını hedefler. Ayrıca bu ilke, kararların tüm maliyetlerini ön görmesini ve buna uygun bir anlayışla hareket etmesini bekler.

İlke 10. Sağlam Mali Yönetim

Kamuoyu görüşü alınarak yerel yönetimin uzun vadeli bütçeler oluşturarak mali yönetimde ihtiyatlı davranması hedeflenir. Kamu faydası gözetilerek hizmet sunum ücretlerinin oluşan maliyetler doğrultusunda belirlenmesini öngörür.

İlke 11. İnsan Hakları, Kültürel Çeşitlilik ve Sosyal Kaynaşma

Bu ilke, yerel yönetimlerin insan haklarına saygılı ve buna bağlı olarak karar almasını, uygulamasını ve değer üretmesini gerektirir. Bir insan hakkı olarak ayrımcılıkla mücadele edilmesi, dezavantajlı grupların haklarının korunması ve bu grupların entegrasyonunun sağlanması da yine bu ilke çerçevesinde değerlendirilir. Ayrıca, sosyal kaynaşmayı sağlama ve kültürel çeşitliliğin korunması yerel yönetimler tarafından ilke temelinde benimsenir.

İlke 12. Hesap Verebilirlik

Yerel yönetimlerin aldığı kararların raporlanması, kamuoyu ile paylaşılması ve yaptırıma tabi tutulması bu ilke kapsamında hedeflenir. Bir yandan karar vericilerin aldıkları kararların sorumluluğunu üstlenmesi beklenirken diğer yandan sivil hakların ihlaline karşı önlemler almayı savunur.

Marka Alma Süreci

Avrupa Konseyi’nin Yerel Düzeyde Yenilikçilik ve İyi Yönetişim Stratejisi’ne taraf olan üye ülkelerdeki yerel yönetimler, bölgesel ve merkezi hükümetler ELoGE almak için başvurabilirler. Avrupa Konseyi üye ülkelerinde iyi yönetişim alanında çalışan, bilgi ve tecrübe sahibi kuruluşlar faaliyet gösterdikleri ülkede akredite kuruluş olmak üzere başvuru yapabilmektedir. Avrupa Konseyi’nin kriterlerini taşıyan kuruluşlar Avrupa Konseyi Avrupa Demokrasi ve Yönetişim Komitesi (CDDG) tarafından kurulan Avrupa Platformu kararıyla ulusal yetkili kuruluş olmaya hak kazanabilirler. Ulusal yetkiyi alan kuruluş, Ulusal Platform kurarak markayı verme süreçlerini yürütmektedir. Yetkili kuruluş(lar), her yıl ülke raporu hazırlayarak ELoGE başvurusu yapan yerel yönetimleri ve onların markayı alma durumlarını göstermektedir.

Avrupa Konseyi’nin Yerel Düzeyde Yenilikçilik ve İyi Yönetişim Stratejisi’ne taraf olan üye ülkelerdeki yerel yönetimler, bölgesel ve merkezi hükümetler ELoGE almak için başvurabilirler.

Marka Araçları

Yerel yönetimler 12 ilkeye dayalı olarak öz değerlendirme, vatandaş anketi ve meclis üyesi anketi olmak üzere 3 temel araç yardımıyla değerlendirilmektedir. Öz değerlendirme matrisiyle belediyenin kendi değerlendirmesini yapması sağlanırken, vatandaş anketi ve meclis üyesi anketiyle belediye değerlendirmesinin güvenilirliği test edilmektedir. Yerel yönetimlerin temel hedef kitlesi vatandaşlardır. Vatandaş anketiyle vatandaşlar, hem belediyeyi ilgili ilke çerçevesinde puanlarken hem de ilkelerin yerelde somut karşılığını görme imkânı elde etmektedir. Belediye karar organı olan meclis ise üyelerden oluşmakta olup vatandaşlara karşı sorumluluklara sahiptir. Meclis üyesi anketi ise yerel yönetim karar vericilerinin iyi yönetişim kültür ve uygulamalarını değerlendirmesine imkân sağlar.

Öz Değerlendirme Matrisi

İyi yönetişim kalitesini ölçme aracı olan Öz Değerlendirme Matrisi, yerel yönetimler başta olmak üzere bölgesel ve merkezi hükümetler tarafından uygulanabilir. Öz Değerlendirme Matrisi’nin amacı, iyi yönetişim ilkelerinin somut karşılıklarının yerel yönetimlerce benimsenmesi ve bütüncül bir bakış açısıyla kurumlarını değerlendirmeleridir. Soyut kavramların planlama, uygulama (faaliyet, hizmet) ve ölçme değerlendirme ile öğrenme gibi döngüdeki karşılıkları belirgin hale gelmektedir. Ayrıca, kurumu bütüncül bir bakış açısıyla değerlendirme ve bütün resmi görme imkânı sunar. 12 ilke ve 97 göstergeden oluşan bu öz değerlendirme aracında her ilkenin tanımı ve ilgili göstergesi aracılığıyla kurumda ölçülmek istenen uygulamalar detaylı bir şekilde açıklanmaktadır. Bu araç, yerel yönetimin kendisini puanlamasını ve verdiği puana göre ilgili kanıtı koymasını gerektirmektedir.

12 ilke ve 97 göstergeden oluşan bu öz değerlendirme aracında her ilkenin tanımı ve ilgili göstergesi aracılığıyla kurumda ölçülmek istenen uygulamalar detaylı bir şekilde açıklanmaktadır.

Avrupa Konseyi’nin öngördüğü şekilde puanlama 5’li ölçekte yapılmaktadır:

  • Uygulanamaz (0) Ülke koşulları dikkate alındığında ilgili göstergenin o ülkede geçerli olmadığı durumlarda verilir.
  • Çok yetersiz (1) Belediye, ilgili gösterge için ele alınması gereken temel sorunların farkında, ancak şu anda bunları uygulamak için geliştirilmiş yaklaşım veya faaliyetleri mevcut değil.
  • Yetersiz (2) Belediye, ilgili gösterge için sınırlı faaliyeti olmasına rağmen temel sorunların farkında ve bunları ele almak için yaklaşımlar veya faaliyetler geliştiriyor.
  • İyi (3) Belediyenin ilgili gösterge için önemli uygulama örnekleriyle birlikte kritik sorunları ele almak için iyi geliştirilmiş planları ve faaliyetleri var.
  • Çok iyi (4) Belediye, ilgili gösterge için uygulamadaki iyi uygulamaların açık kanıtlarını gösterebilir. Uzun vadeli ve sürdürülebilir gelişimi sağlamak için yaklaşımlarını iyileştirmeye devam ediyor.

Vatandaş Anketi

Vatandaş anketinin amacı belediye öz değerlendirmesinin güvenilirliğini sağlamakla birlikte iyi yönetişim ilkelerine karşı vatandaş farkındalığının artmasını sağlamaktır. Markanın her yıl yenilenmesi gerektiği düşünüldüğünde, vatandaşların her yıl aynı sorulara cevap vererek bir yandan ilkelere olan aşinalığı artacak diğer yandan yerel yönetimleri izleme yöntemleri konusunda duyarlılığı oluşacaktır. Vatandaş anketi, modelde yer alan yönetim süreçlerinde entegre bakış açısının hâkim kılınmasına, kapsayıcı katılım, kaliteli bilgi paylaşımı ve işleyişin kalitesine öncelik verilmesine olanak tanır. Ek olarak, her yıl yenilenen anketlerle daha fazla kişiye ulaşılması durumunda il/ilçenin yıllık olarak görüşleri toplanmış ve analiz edilmiş olacak, bir veri havuzu oluşacaktır.

Bu amaç doğrultusunda her bir iyi yönetişim ilkesi için bir soru olmak üzere anket toplam 12 sorudan oluşmaktadır. Örneğin Katılım, Temsiliyet ve Seçimlerin Adil Yapılması ilkesi için vatandaşların belediye kararlarını etkilemek konusunda sahip oldukları fırsatlardan memnun olup olmadıkları sorulmaktadır.

Meclis Üyesi Anketi

Meclis üyesi anketi her bir iyi yönetişim ilkesi için bir soru olmak üzere toplam 12 sorudan oluşmaktadır. Meclis üyesi anketinin amacı ise belediye öz değerlendirmesinin güvenilirliğini sağlamakla birlikte iyi yönetişim ilkelerine dair farkındalığı meclis üyeleri arasında artırmayı sağlamaktır. Bu sayede belediyenin kurumsal yapısında ve hizmet sunumunda iyi yönetişim ilkeleri temelinde işleyişin güçlendirilmesine de hizmet etmektir.

Marka Başvuru ve Değerlendirme Süreci

ELoGE bir yıl boyunca geçerli olup, belediyelerin markayı almak için her yıl Ulusal Platform’a başvuru yapmaları gerekir. Başvuru süreci ve onu takiben yapılan değerlendirme süreci şu şekilde ilerlemektedir:

Başvuru Sürecinin Adımları

Başvuru Sürecinin Adımları

Başvuru süreci, Ulusal Platform tarafından Marka başvuru duyurusunun yapılmasıyla başlar.

Başvuruyu duyuran Ulusal Platform, marka tanıtımı ve başvuru sürecinin detaylarının anlatılacağı lansman etkinliği de dahil olmak üzere belediyelere tanıtım toplantısı düzenler. Tanıtım toplantısı resmî internet sitesinden duyurulur.

Talep eden belediye başkanları, çalışanları ve meclis üyeleri için Avrupa Konseyi sertifikalı Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası eğitmenleri tarafından ELoGE eğitimleri verilir.

Başvuru sürecine ilişkin gerekli detayları öğrenen belediyeler dokümanların hazırlık sürecine başlar. Öz Değerlendirme Matrisi’nde yer alan 97 göstergenin her biri için kanıtlar toplanır. Mevcut Vatandaş Anketi’ni bölgede ikamet eden vatandaşlarca doldurulması için gerekli süreçler yürütülür. Son olarak, belediye meclisinin görüşlerini almak için Meclis Üyesi Anketi gerçekleştirilir.

Bu süreçleri tamamlayan ve verileri Avrupa Konseyi’nin ön gördüğü şekilde analiz eden belediyeler Ulusal Platform’a başvurularını gerçekleştirir.

ELoGE bir yıl boyunca geçerli olup, belediyelerin markayı almak için her yıl Ulusal Platform’a başvuru yapmaları gerekir.

Değerlendirme Sürecinin Adımları

Değerlendirme Sürecinin Adımları

Değerlendirme süreci, belediyelerin başvuru evraklarını eksiksiz tamamlaması ve Ulusal Platform’a ilgili kanıtlarla başvuru yapmasıyla başlar. Ulusal Platform kendisine yapılan başvuruları şekil yönünden inceler ve eksiksiz olan başvuruları bir sonraki aşamaya taşır.

Bu aşamada Avrupa Yönetişim Mükemmelliği Markası eğitmenleri ve ilgili uzmanlar tarafından kanıt incelemesi gerçekleştirilir.

Bu inceleme sonucu Ön Değerlendirme Raporu oluşturulur.

Ön Değerlendirme Raporu, alanında uzman, bağımsız jüri üyelerine gönderilir. Gönderilen değerlendirme raporları jüri üyeleri tarafından incelenir ve kararlar jüri değerlendirme toplantısında bildirilir.

Markayı almaya hak kazanan belediyelere ödülleri Marka Ödül Töreni’nde takdim edilir.

Son olarak, süreç Ulusal Platform tarafından Avrupa Konseyi’ne raporlanır.

Entegre Belediye Yönetişim Modeli©, marka alma sürecine dönük uygulama yol haritası, aşama ve adımlarını içermektedir. Bu nedenle modelin etkin şekilde uygulanması, ELoGE markasının alınma olasılığını oldukça yükseltir. Marka sahibi belediyelerin ise bu markayı koruyarak sürekli gelişim göstermelerine yol gösterir.